Filistin İçin Uluslararası Maoist Parti ve Örgütlerden Ortak Deklarasyon
Avrupa’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Avustralya’ya, Çin’den ABD’ye kadar dünyanın dört bir yanından Maoist parti ve örgütler, 7 Ekim-13 Ekim arasındaki bir haftanın Filistin’le dayanışma ve eylem haftası olarak örgütlenmesi çağrısı yaptı
6 Eylül 2024
Hindistan’daki Halk Savaşını Destekleyen Uluslararası Komite, Afganistan Komünist (Maoist) Partisi, Avustralya Komünist Partisi (Marksist-Leninist), Türkiye Komünist Partisi – Marksist Leninist (TKP-ML), Komünist İşçi Sendikası (mlm) Kolombiya, Galiçya Maoist Komünist Partisi İnşa Komitesi, Maoist Komünist Parti – İtalya, Purbo Bangla Proleter Partisi (PBSP)/Bangladeş, İran Kızıl Yolu (Maoist Grup), Devrimci Çalışma Grubu (ABD), Uruguay Devrimci Komünist Partisi, Çin Proleter İttifakı Komünist Partisi, Marksist-Leninist Parti-İtalya, Rus Maoist Partisi, Peru Yeni Proleter Grup, Komünist Komite – Brezilya, bir deklarasyon yayımlayarak “Eylemleri yoğunlaştırın ve Filistin mücadelesini destekleyen militan, kitlesel hareketin giderek daha güçlü bir şekilde ilerlemesini sağlayın!” çağrısı yaptı.
“Terör devleti İsrail’in Filistin halkına yönelik canice saldırılarının başlamasından bu yana 11 aydan fazla zaman geçti. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 40.000’den fazla Filistinli öldürüldü ve 100.000’den fazlası yaralandı” denilen deklarasyonda Filistin halkına yönelik soykırımın sadece İsrail Siyonizm’inin işi olmadığına, destek veren emperyalist devletler, özellikle ABD, İngiltere ve diğer Avrupalı emperyalist hükümetlerin, Almanya, Fransa, İtalya vb.lerinin suç ortağı olarak sorumlu olduklarına dikkat çekildi.
Deklarasyon şu cümlelerle devam ediyor:
“Tüm bunlara karşın Filistin halkı ve direniş örgütleri, bu koşullar altında kahramanca bir direniş sergileyerek işgal ve soykırım birliklerine darbeler indirmeye devam etmektedir. Bu direnişe azami desteğimizi ifade ediyoruz.
Filistin halkına yönelik soykırım, Ekim ayından bu yana hiç durmayan uluslararası dayanışmayı ateşledi. Dünya proleterleri ve halkları, vahşi Siyonist saldırıyı kınayarak Filistin’in kurtuluşu davasını yüksek tuttular.
Gerici devletlerin baskısına direnen kitleler, saldırganlığın durdurulmasını talep eden, İsrail şirketlerine ve Siyonistleri destekleyenlere karşı boykotu geliştiren, İsrail ile ilişkilerin ve anlaşmaların kesilmesini talep eden toplantılar ve büyük gösteriler düzenledi; son aylarda ABD’den Avrupa’ya ve dünyanın dört bir yanında üniversiteleri, sokakları ateşe veren ve 60’lı ve 70’li yıllardaki Vietnam halkının davasıyla dayanışma hareketini hatırlatan öğrenci hareketinin olağanüstü gelişimi gibi.
Kitlelerin baskısı altında bazı hükümetler İsrail ile ilişkilerini kesmiş ve bazı uluslararası kuruluşlar yasal işlem başlatmak zorunda kalmıştır. Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika tarafından sunulan ve diğer devletler tarafından da desteklenen, Siyonistlerin Gazze Şeridi’ne yönelik askeri operasyonları derhal durdurması talebini kabul etti. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Bakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. Ancak aynı zamanda Hamas liderlerinin de tutuklanmasını emretti. Bu son durum UCM’nin ezenlerin şiddeti ile ezilenlerin şiddetini eşitleyen burjuva karakterini göstermektedir.
Bu durum karşısında, eylemleri yoğunlaştırmak ve Filistin davasını destekleyen kitlesel militan hareketin giderek daha güçlü bir şekilde ilerlemesini sağlamak artık her zamankinden daha gereklidir. Halk baskısı dayanışma grevlerine, İsrail’i destekleyen hükümetlere ve dünyanın her köşesindeki İsrail Büyükelçiliklerine karşı giderek sertleşen eylemlere kadar yükselmelidir.
Marksist-Leninist-Maoist komünist parti ve örgütler, aşağıdaki ortak kitlesel talepler etrafında bu harekette giderek daha ön saflarda yer almalıdır:
İsrail askerlerinin Gazze Şeridi ve Batı Şeria’yı terk etmesi;
Emperyalist birliklerin bölgeyi terk etmesi ve Ortadoğu’da İsrail devletini destekleyen ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olan güçlere karşı, Kızıldeniz’de, Lübnan’da vb. askeri eylemlerini durdurması,
İsrail ile diplomatik, ticari ve askeri ilişkilerin kesilmesi,
Siyonist yöneticilerin savaş suçları ve soykırımdan yargılanması.
Diğer yandan, Filistin halkıyla dayanışma ve Siyonist soykırımı kınama gösterilerinde, ABD emperyalizmi tarafından desteklenen Netanyahu hükümetinin büyük destekçisi Modi’nin faşist Hindutva devleti tarafından Hindistan’da yerli, kabile halklarına karşı yürütülen eylemin de kınanması çağrısında bulunuyoruz. Hindistanlı kitlelerin kurtuluş mücadelesini, kitlelerin anti-emperyalist halk savaşını boğmayı amaçlayan ve ‘Kagaar Operasyonu’ adı verilen bu soykırım kampanyasında katliamlar ve zorla sürgünler gerçekleştirilmekte, siviller ve kabile halklarının liderleri, sosyal aktivistler ve devrimci önderler öldürülmekte; karşı çıkan gazeteciler ve insan hakları savunucuları ise zulme uğramaktadır.
Dünya işçileri ve halkları, her ülkede devrimlerin zaferi ve dünya proleter devriminin ilerlemesiyle mümkün olacak olan halkların kapitalist, emperyalist sömürü ve baskıdan kesin kurtuluşu, her türlü baskı ve sömürünün yeryüzünden sökülüp atılması mücadelesi içinde Filistin halkının direnişini ve ulusal kurtuluş savaşını desteklemelidir.
Proleterler ve dünya halkları, emperyalizme karşı birleşelim!
Yaşasın Filistin halkının kurtuluş mücadelesi!
Özgür Filistin!”
Deklarasyonun Tamamı: tkpml.com