Elimize e-posta yoluyla ulaşan bir habere TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı açıklama yaparak 18 Mayıs 1973’te, Diyarbakır zindanlarında 90 günlük işkenceye karşı verdiği destansı direnişle ölümsüzleşen komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı andı.
“Dünyanın ve ülkemizin ezilen halkları özgürlük ve adalet düşleyenleri bugün büyük bir arayış içinde. Yaşamından ve yaşananlardan hoşnut ve memnun olan hiçbir emekçi yok. Özgür ve mutlu olan kimse yok. Ne dünya ne ülkemiz yaşanılır bir durumda. En ağır sömürü ve zulüm dünyası emekçi halkların nefesini kesmekte, yaşamını karartmaktadır. Sefalet ve karanlık dolu dünyada kaderimizi ve geleceğimizi ellerimize almazsak, kötülükler asla son bulmayacak ve kurtuluş asla gerçek olmayacaktır. İnsanca yaşam özlemi bir hayal olarak kalmaya devam edecektir” diyen Rojava Komutanlığı açıklamasına şu şekilde devam ediyor:
“Her şey ellerimizdedir. Özgürlük, kurtuluş ellerimizdedir. Umut, cesaret, gelecek ellerimizdedir. Sömürü ve zulüm dünyasından cehalet ve karanlık dolu yaşamdan kurtulmak mümkündür. Yeter ki, kendi gücümüzün farkına varalım. Yeter ki, yaşananlara doğru anlam verip yapacaklarımıza inanalım. Yeter ki, kurtuluşun kendi ellerimizde olduğunun bilincine varalım. Hakikatin gözünün içine bakma cesareti ve kurtuluşun yolunu görme cüretini gösterebilelim. Ülkemizin en bilge insanı olan KAYPAKKAYA yoldaşın fikirlerine uzanıp onun öğretisini okuma ve doğru anlama ve uygulama cesaretini gösterebilelim. Bu mümkündür. Bizler bunu yapabiliriz. Bunu yapacak, başaracak gücümüz var. Çünkü devrim yapma bizlerin işidir.”
“O, gerçeğin gözünün içine bakmaktan korkmayan savaş ve özeleştiri cüretidir”
“İbrahim Kaypakkaya yoldaş işçilerin, köylülerin, ezilen tüm kadın erkek gençlerin, Kürtlerin, Alevilerin öğrencisi, öğretmeni ve önderidir. Bundandır ki, Kaypakkaya yoldaş devrimin en kesin en doğru en cüretli ifadesidir! Bundandır ki zamana ve mekana sığmayacak kadar büyük olan Kaypakkaya yoldaşın bugün her zamandan daha fazla doğru anlaşılmaya ve uygulanmaya ihtiyacı vardır!” diyen Rojava Komutanlığı, Kaypakkaya’nın Türkiye proletaryasının kızıllığını bozan reformist-revizyonist-sosyal şoven lekelere karşı mücadele öğretisi ve fikirlerinin devrim ihtiyacı olanlara rehber niteliğinde olduğuna vurgu yaptı.
“Kaypakkaya yoldaş, demokratik halk devrimini gerçekleştirme, onun savaş öncüsünü yaratmanın adıdır. Gerçeğin gözünün içine bakmaktan korkmayan savaş ve özeleştiri cüretidir. İyi düşünülmüş, sıkı enerjik bir örgütlenme projesidir. Devrimin ve kurtuluşun ayrıntılı planlamasıdır” sözleriyle açıklamasına devam eden Rojava Komutanlığı, Kaypakkaya’nın “devrim filozofu” olduğunu söyledi ve ekledi:
“Pratik faaliyetle sımsıkı birleştirilmiş siyasi ideolojik eğitimin esas alınması gerektiğini belirlemiştir. Savaşı savaşarak öğrenmek, uzun süreli gerilla faaliyetlerine girebilmek, kalıcı başarılar elde etmek, silahlı mücadele yolunda ilerleyebilmek için gerçekliğe ve sürece uygun plan ve program çıkarmak gerektiğini hatırlatmıştır.”
“Ateşin ve közün içinden süzülüp gelen devrimci dalgaya selam olsun!”
Açıklama şunlara yer verilerek sonlandırıldı: “Bugün ülkemiz şartlarında proletaryanın önderliği olmadan değil proletarya demokrasisine geçmek, burjuva demokrasisi bile son sınırına kadar genişletilemez. Keza proletarya önderliği olmadan yürütülecek savaşımda değil özgürlük, kırıntılarına bile sahip olunamaz. Proletarya önderliğinde bağımsız ve güçlü bir halk hareketi yaratılamadan, işçi sınıfının ve emekçi halkın demokratik unsurlarının birleştirilmesi yaratılmaz. Kaypakkaya bu yönüyle burjuva-feodal sistemden ‘tamamen ve kesinlikle kopma’ ideolojisi ve pratiğidir. Gerici bağlardan kopma ve her bakımdan nitelikli bir sıçramadır. Eskiye karşı direnme ve savaşma iradesidir.
Kaypakkaya yoldaş temel hak ve özgürlükler için bile gerici şiddete karşı devrimci şiddetin örgütlenme bilincidir. Kaypakkaya tam özgürlük ve kurtuluş ideolojisidir. Devrimi gerçekleştirme kararlılığı ve direnme iradesidir. Zamanını ve duyarlılığını devrime ayarlayıp, yaşam ve çalışmasını bunu gerçekleştirmeye göre düzenleyen en ileri bilinçtir. Düşman istediği kadar güçlü olsun, Kaypakkaya yoldaş buna karşı kazanma bilincidir. Gökyüzüne hücumun fişeğidir.
Örgütsüz, zayıf ve dağınık bir halkın kendisinden kat be kat güçlü düşmana karşı savaşıp kazanmanın yoludur. Komprador sermayenin egemen olduğu faşizmin ve zorbalığın hüküm sürdüğü ülkemizde devrimci savaşın dışında başka bir kurtuluş yolunu işaret etmeyen öndere selam olsun!
Ateşin ve közün içinden süzülüp gelen, faşizm ve feodalizmin kıyılarına vuran devrimci dalgaya selam olsun!
Zamana ve mekana sığmayan öndere selam olsun!
İbrahim Kaypakkaya yoldaş ölümsüzdür!”