Bütün büyük fırtınalar bir damlayla başlar
Tekirdağ 1No’lu Hapishanesi’den Tutsak Partizanlar gazetemize gönderdikleri bir mesajla Proletarya Partisinin kuruluş yıl dönümünü selamladı.
20 Nisan 2020
Tutsak Partizanlar gazetemize gönderdikleri mesajda, “Dünyada ve coğrafyamızda emperyalist ve kapitalist rejimin her alanda sorgulandığı bir süreç yaşanırken Türkiye şafağında Özgür Geleceğe umutla bakmanın adı olan Nisan güneşinin tohumlarının bu topraklarda boy verişinin kırk dokuzuncu yılındayız” şeklinde başladı.
Tutsaklar, “Kaypakkaya’nın ektiği tohum ve her türlü revizyonist, reformist, tasfiyeci-dogmatik ideolojiye karşı Maoizm’in bilimsel ışığıyla sınıf mücadelesinde ısrarın, kararlılığın adı olmuş, zifiri karanlıkta yolunu kaybedenlere sokakta, patikada kutup yıldızı olup yol göstermiştir. Gün her türlü gerici-dogmatik düşünceye karşı birinci oturumun perspektifiyle birlikte ileriye doğru sağlam adımlarla daha güçlü yürüme günüdür. Kalıplaşmış-şabloncu politik söylemlerle sınıf mücadelesi içinde ileriye doğru yol alınamayacağı açık bir şekilde toplumsal, sosyal pratik içinde açığa çıkıyor” dedi.
Tutsak Partizanlar, günün, anın sorunları için bilimsel, objektif, ekonomik, politik çözümler üretemeyen bir siyasi hareket, kitlelerle bütünleşemez, sınıf ile birlikte soluk alıp veremeyeceklerini, kitlelerle aynı havayı solumayacağı için yaşam şansı da bulamayacağını sözlerine ekledi.
Tutsak Partizanların mesajının devamı şu şekilde;
Bugün dünyada ve coğrafyamızda Korona virüsünün pandemiye dönüşmesiyle birlikte emperyalist kapitalist rejim ekonomi politiğinin iflası “resmiyet” kazanmaya başladığı tarihi bir süreç yaşanmaktadır. Pandemi ile başlayan kaos çıkmasının derinliği egemen sınıf temsilcilerini panikletmiş, korku dağları sarmıştır. Egemenler korkularında haklıdır.
Koronavirüsü insanlığı kırıp geçirirken işçi-emekçi yoksul halk için açlık günden güne biraz daha yakıcılaşıyor, çalışmadığı takdirde aç kalacağı bilinen milyonlarca emekçiye “evde kal, sokağa çıkma” çağrısı dışında bir şey yapamayan iktidara “Zengin değilim, işçiyim. TIR şoförüyüm. Çalışmasam ekmek yok.
Ha senin lafınla açlıktan ölmüşüm, ha virüsten ölmüşüm. Ama beni bu virüs öldürmez, beni senin bu düzenin öldürür” diyerek tepki gösterenler gözaltına alınarak tehdit ediliyor. Egemenler biliyor ki açlık ordusu bir kez yürümeye başladığında karşısında hiçbir güç duramaz, korkuları bundan…
Toplumsal altüst oluşların hızlanacağı önemli bir tarihsel eşikten geçerken biliyoruz ki “bütün büyük fırtınalar bir damlayla başlar.” Birinci oturumun yol göstericiliğinde bir damlanın başlatacağı fırtınalar için kırk dokuzuncu mücadele yılını kutluyoruz.”